Akıl ve Nakil İlişkisinde Öncelik-Sonralık Tartışması
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Saffâr, “Naklî bilginin (es-sem‘) her durumda aklî bilgiden önce geldiği ve aklın nakle tâbî olduğu” şeklindeki görüşü doğru bulmaz. Kabul etmediği bu görüşü, ehl-i haka muhalefet etmekle suçladığı Hâricîler, Eş‘arîler, Bişr b. Mu‘temir’in (ö. 210/825) görüşlerini benimsen Bişriyye, Bişr b. Gıyâs el-Merisî’ye (ö. 218/833)…
Aklın ve Naklin Bilgi Alanlarının Farklılığı
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Mâtürîdî kelâmcısı Saffâr, aklın ve naklin bilgi alanlarının ayrı olduğu konusuna, Telhîsü’l-edille’nin ilk sayfalarında akıl ile bilinebilen konuları (medlûlâtü’l-akl)anlatırken ve bilgi bölümünde aklî hükümleri (kadâya’l-ukūl) belirtirken değinir. Onun bu konuya tekraren değinmesi, aklın ve vahyin bilgi alanlarının belirlenmesine verdiği önemi gösterir. Ona göre aklın vâcip ve mümteni hükmünü…
Hadisin İtikadî Alanda Bilgi Değeri
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Mütevâtir hadisin dini konularda delil olduğuyla ilgili genel bir kabul bulunur. Ancak âhâd hadis konusunda bunu söylemek mümkün değildir. Âhâd hadis, tevâtür derecesine ulaşmayan az sayıdaki sahâbenin, daha sonra tâbiînin ve tebeu’t-tâbiînin rivayet ettiği, metninde şâz ve illet bulunmayan ve zann-ı gāliple sabit olan…
Kur’an’ın Anlaşılması
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Mâtürîdî kelâmcısı Saffâr, asıl olarak yetkin bir fakih ve mütekellimdir. Tefsir ve tefsir usulüyle ilgili herhangi bir eseri ise bilinmemektedir. Bununla birlikte o, kelâmî tartışmalar bağlamında Kur’an’ın anlaşılması ve yorumlanmasıyla ilgili tefsir usulüne dair bazı konulara değinmektedir. Saffâr, Kur’an’a uymanın (ittibâ) ve ona sıkıca bağlanmanın (temessük)…
Aklın Bilgi Değeri ve Sınırı
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Mâtürîdî kelâmcısı Saffâr, aklı fonksiyonel olacak şekilde yaratanın Allah olduğunu ve bu yetinin mutlaka kullanılması gerektiğini savunur. Bu görüşünü öncelikle şu âyetlere dayandırır: “Kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur” (el-İsra 17/36). “Kalpleri vardır, kavramazlar; gözleri vardır, görmezler; kulakları vardır, işitmezler” (el-A‘râf 7/179). “Eğer…
Kelâm İlminin Önemi ve Gerekliliği
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. İlim dalları; konu, amaç, yöntem ve kaynakları ile kullandıkları kavramsal dil bakımından birbirlerinden ayrılır. Kelâm ilmi de söz konusu hususlarda bir ilim dalı olarak özgünlüğe sahiptir. Bu ilim, ilk defa Mu‘tezile âlimlerince kullanılan kelâm yöntemi sebebiyle bu adla anılmaya başlandı. Hz. Osman’ın vefatından sonraki süreçte, büyük günah…
Matüridi Mezhebi
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Mâtürîdîlik, Ebû Mansûr Muhammed el-Mâtürîdî’ye (ö. 333/944) nispet edilen kelâm mezhebidir. Bu mezhebin dinî-toplumsal arka planını, Ebû Hanîfe’nin fıkhî ve itikadî görüşlerini benimseyen Hanefîler oluşturur.[1] Mâtürîdî, Sâmânîler döneminde Mâverâünnehir bölgesinde yaşadı ve 333 (944) yılında vefat etti. Onun vefat tarihi, Sâmânîler’in çöküş sürecine girdiği zamanla örtüşür….
Mâtürîdî’nin Batı Karahanlılar Döneminde Aktüelleşmesi
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Ehl-i sünnet düşüncesini kelâm metoduyla savunan âlimler niçin Batı Karahanlı döneminde V. (XI.) yüzyılın son yarısında Mâtürîdî’yi öne çıkarma ihtiyacı duydular ve Mâtürîdî niçin bu dönemde aktüelleşti? Mâveâünnehir’deki siyasî ve sosyokültürel şartlar dikkate alınarak bu soruya şöyle cevap verilebilir: Abbâsîler ve Sâmânîler dönemlerinde Hanefî mezhebinin her iki…
Hanefîlerde Akāidden Kelâma Dönüşüm Kronolojisi
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Ebû Hanîfe’nin (ö. 150/767) fıkhî görüşleri, öğrencisi Muhammed eş-Şeybânî (ö. 189/805) tarafından kaleme alınan Ẓâhirü’r-rivâye olarak bilinen eserler aracılığıyla; itikādî görüşleri ise doğrudan kendisine nisbet edilen iki farklı el-Fıḳhü’l-ekber nüshası (el-Fıḳhü’l-ekber – el-Fıḳhü’l-ebsaṭ) ile el-Âlim ve’l-müte‘allim, Risâletü Ebî Ḥanîfe ilâ Osmân el-Bettî ve el-Vaṣıyye…
Matüridilik
Bazı kaynaklarda Hanefiyye-Mâtürîdiyye olarak da adlandırılan (Beyâzîzâde Ahmed Efendi, s. 56) Mâtürîdiyye’nin kuruluşunu Ebû Hanîfe’ye kadar geriye götürmek mümkündür. Benimsenen yöntem ve temel kelâm görüşlerine ilham veren ana fikirlerin Ebû Hanîfe tarafından ortaya konması bunu teyit eder. İslâm dünyasında oluşan siyasî, fikrî ve itikadî zümreleşmeler sonunda Havâric, Cehmiyye, Mu‘tezile, Cebriyye, Müşebbihe ve Şîa gibi belli…