Hanefî-Mâtürîdî Alimler

Hanefî-Mâtürîdî Alimler hakkında bilgi içermektedir.

Mâtürîdî’nin Kelâmî Görüşleri

* Bekir Topaloğlu, “Mâtürîdî”, TDV İslâm Ansiklopedisi, Erişim 22 Şubat 2025, https://islamansiklopedisi.org.tr/maturidi#2-kelama-dair-gorusleri Kelâm tarihiyle ilgili kaynaklar Sünnî kelâmın kurucusu olarak Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî’yi gösterirse de günümüze intikal eden eserlerden hareket edildiği takdirde bu kurucunun Ebû Mansûr el-Mâtürîdî olduğunu söylemek gerekir. Eş‘arî’nin elde bulunup doğrudan kendi görüşlerini yansıtan en önemli eseri el-Lümaʿdır. Risâle hacmindeki bu çalışmada sadece ilâhiyyât…

Mâtürîdî: Hayatı ve İlmî Kişiliği

* Şükrü Özen, “Mâtürîdî”, TDV İslâm Ansiklopedisi, Erişim 22 Şubat 2025, https://islamansiklopedisi.org.tr/maturidi#1 Nisbet edildiği Mâtürîd (Mâtürît), bugün Özbekistan Cumhuriyeti’nin sınırları içinde bulunan Semerkant’ın dış mahallesidir. 1920’de Semerkant’ı ziyaret eden Barthold, Mâtürîd’in şehrin kuzeybatısında bir köy olduğunu belirtir. Hayatı hakkında kaynaklarda çok az bilgiye rastlanan Mâtürîdî, Abbâsîler’in merkezî otoritelerinin oldukça zayıfladığı bir dönemde siyasî bakımdan hilâfete…

Ebû Hanîfe kelâm ilmiyle meşguliyeti terk etti mi?

* Demir, Abdullah. “Farklı Ebû Hanîfe Tasavvurları: Fakih ve Mütekellim Hanefiler Örneği,” IV. Uluslararası Şeyh Şaban-ı Velî Sempozyumu (Hanefîlik – Mâturîdîlik (05-07 Mayıs 2017), Kastamonu, 2017 (PDF). Mâverânnehir’de İslâm’ın yayılmasından itibaren her dönemde Ebû Hanîfe’nin fıkhî ve itikādî görüşlerine dayanan din anlayışları güçlü oldu. Onun görüşlerine aykırılık taşıdığı düşünülen dinî telakkilerin ise halk nazarında güçlenmesi…

Ebû Hanîfe: Hayatı ve İlmî Şahsiyeti

* Mustafa Uzunpostalcı, “Ebû Hanîfe “, TDV İslâm Ansiklopedisi, Erişim 22 Şubat 2025, https://islamansiklopedisi.org.tr/ebu-hanife#1 İslâm’da hukukî düşüncenin ve ictihad anlayışının gelişmesinde önemli payı olup daha çok Ebû Hanîfe veya İmâm-ı Âzam diye şöhret bulmuştur. Ebû Hanîfe onun künyesi olarak zikrediliyorsa da Hanîfe adında bir kızının, hatta oğlu Hammâd’dan başka çocuğunun bulunmadığı bilinmektedir. Bu şekilde anılması,…

Ebû Bekr el-Cûzcânî (3./9.Yüzyıl)

Hayatı hakkında kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamakla birlikte nisbesi dikkate alınarak Cûzcân’da doğduğu söylenebilir. Hocalarından Ebû Süleyman el-Cûzcânî’nin (ö. 200/816), ömrünün son yıllarında Bağdat’ta bulunduğu sırada Cûzcânî’nin de oraya gidip yerleştiği ve bu sebeple Bağdâdî diye de anıldığı bilinmektedir. Cûzcânî ile birlikte Ebû Süleyman el-Cûzcânî’nin derslerine devam etmiş olan ve akranı olduğu anlaşılan, ancak daha sonra…

Beyâzîzâde Ahmed Efendi (öl. 1098/1687)

1044 (1634) yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul kadılarından Bosnalı Beyâzî Hasan Efendi’nin oğludur. Babasının ismine izâfeten Beyâzîzâde lakabıyla anılan Ahmed Efendi medrese tahsilini İstanbul’da tamamladı ve Şeyhülislâm Ebûsaid Mehmed Efendi’den mülâzemet aldı. Edirne ve İstanbul’da çeşitli medreselerde müderrislik yaptı, bu arada Sahn-ı Semân ve Süleymaniye medreselerinde ders okuttu. Halep, Bursa, Mekke ve İstanbul kadılıklarında görev aldıktan…

Necmeddin en-Nesefî (öl. 537/1142)

461 (1068-69) yılında Buhara yakınlarındaki Nesef (Nahşeb) şehrinde doğdu. İlk tahsilini burada yaptı. Çok sayıda hocadan ders aldığı, 550 üstattan hadis naklettiği ve haklarında Taʿdâdü şüyûḫi ʿÖmer adıyla bir eser yazdığı kaydedilmektedir. Ebü’l-Yüsr el-Pezdevî, Cemâleddin Hâmid b. Muhammed er-Rîğadmûnî, Muhammed b. Mâhân el-Kebindevî, Ömer b. Muhammed el-Buhârî el-Hoşnâmî, Ahmed b. Abdullah es-Sıbgī, İsmâil b. Muhammed et-Tenûhî, Ebü’l-Muîn…

Ebü’l-Berekât en-Nesefî (öl. 710/1310)

Buhara yakınlarındaki Nesef şehrinde doğdu (klasik kaynaklarda Nahşeb diye de anılan bu şehir daha sonra Karşı adını almıştır). Kaynaklarda hocaları hakkında verilen bazı bilgilerden hareketle (Kureşî, II, 598), 620 (1223) yılı civarında dünyaya geldiği tahmin edilmektedir. Hanefî fıkhının klasikleri sayılan el-Mebsûṭ, Uṣûlü’l-Pezdevî, el-Hidâye, Fetâvâ Ḳāḍîḫân ve el-Muḥîṭü’l-Burhânî gibi eserlerin üretildiği, yaklaşık üç asır boyunca (XI-XIV. yüzyıllar) mezhebin önemli bir ilim merkezi olan…

Ubeydullâh es-Semerkandî (öl. 701/1301)

Bârsâh (Bârşâh) diye tanındığı nakledilir. Nisbesinden Semerkantlı olduğu anlaşılmakta ve VII. (XIII.) yüzyılın ortalarında doğduğu tahmin edilmektedir. Allâme, Rükneddin, Veliyyüddin, Zekiyyüddin, Zeynüddin gibi lakaplarla anılır. Bağdat’ta Müstansıriyye Medresesi’nde Muzafferüddin İbnü’s-Sââtî’nin öğrencisi oldu, 8 Receb 690’da (7 Temmuz 1291) hocasından Mecmaʿu’l-baḥreyn ve mülteḳa’n-neyyireyn adlı eserini rivayet etme icâzeti aldı (Mahmûd b. Süleyman el-Kefevî, vr. 261a, 283a). Ardından Dımaşk’a…

Alî b. Osmân el-Ûşî (öl. 575/1179)

Fergana vadisinde bugün Kırgızistan toprakları içinde bulunan Oş (Ûş) şehrinde doğdu. Kendisine atıfta bulunduğu birçok yerden sadece birinde (Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 526) lakabını Sirâceddin yerine Rükneddin olarak kaydeden Kâtib Çelebi künyesini Ebû Muhammed (a.g.e., II, 1954), Serkîs ise Ebü’l-Hasan (Muʿcem, I, 499) olarak yazar. Kaynaklarda hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Ûşî’nin yaşadığı dönemde bölge Selçuklular, Karahanlılar…

  • 1
  • 2