Esmâ-i Hüsnâ: Allah’ın İsimleri
* Hümeyra Haciibrahimoğlu, Esmâ-i Hüsnâya Dayanan Kelâm Anlayışı Ebû İshâk es-Saffâr Örneği (Ankara: Oku Okut Yayınları, 2021), https://yayin.okuokut.org/catalog/book/22 Esmâ-i hüsnâ terkibi الأسماء الحسنى)) Arapça ‘el-esmâ’ ve ‘el-hüsnâ’ kelimelerinden oluşan bir tamlamadır. Tamlamanın ilk kısmında yer alan ‘el-esmâ’, isim kelimesinin çoğuludur ve ‘isimler’ anlamındadır. Terkibin sonunda yer alan ‘el-hüsnâ’ kelimesi ‘güzel’ manasında sıfat veya ‘en güzel’ anlamında…
Ebû Hanîfe’nin Akaide Dair Görüşleri
* Yusuf Şevki Yavuz, “Ebû Hanîfe”, TDV İslâm Ansiklopedisi, Erişim 22 Şubat 2025, https://islamansiklopedisi.org.tr/ebu-hanife#2-akaide-dair-gorusleri Havâric, Cehmiyye, Mu‘tezile, Müşebbihe, Kaderiyye, Cebriyye, Mürcie ve Şîa’nın birer itikadî mezhep olarak teşekkül etmeye başladığı bir dönemde yetişen Ebû Hanîfe, akaid ve kelâma dair görüşleriyle Ehl-i sünnet akîdesinin oluşmasına zemin hazırlayan âlimlerdendir. Özellikle Basra’da ilâhî sıfatlar, kader, mürtekib-i kebîre ve tekfir gibi…
Bilgi Kaynakları
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Aristo mantığının da etkisiyle Batı felsefesinde tekçi bilgi kaynağı anlayışı etkin olmuştur. Aristo mantığında meselâ su ya sıcak ya da soğuktur. Suyun serin ve ılık olma ihtimali gerçek hayatta bulunsa da ara değerler mantık anlayışında yer almaz. Bu yüzden doğru bilgi edinmenin tek vasıtası ya akıldır (rasyonalizm)…
Bilginin İmkânı
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Felsefe tarihinde İlkçağ ve Ortaçağ boyunca önce varlığın gerçekliği, daha sonra ise müstakil bir disiplin olarak olmasa da bilgi konusu ele alındı. Bu durum modern felsefeyle birlikte XIX. yüzyılın ortalarından itibaren değişikliğe uğradı. Bu dönemde önce özel bir disiplin olarak bilgi felsefesiyle daha sonra ise varlığın…
Bilginin Tanımı
* Demir, Abdullah. Ebû İshak es-Saffâr’ın Kelâm Yöntemi. İstanbul: İSAM Yayınları, 2018. Mâtürîdî kelâmcısı Saffâr, bilginin tanımı konusuna, Arapça’da tanım anlamında kullanılan had(çoğulu hudûd) kelimesinin etimolojik ve semantik tahlilini yaparak başlar. Ona göre had, kendinden olmayanların girmesini ve kendinden olanların çıkmasını engelleyen son nokta ve sınır anlamına gelir. Tarla ve bahçe sınırına, komşu araziler ile karışmayı engellediği için…
İman – Küfür
İmanın asıl unsuru kalp ile tasdik etmektir, dilin ifadesi kalpteki imanın anlatılmasına ilişkin bir vasıtadır. Buna göre iman Allah’tan başka ilâh bulunmadığına ve Hz. Muhammed’in O’ndan getirdiği kesin olarak bilinen vahiylere inanıp içtenlikle benimsemektir. Amellerin geçerlilik şartı kılındığından dinde en ileri seviyedeki amel kalbin ameli olarak nitelenen imandır. Dil ve diğer organlar icbar altında bırakılabildiği…
Ahiret Hayatı
Kıyametin kopma zamanı bilinmemekle birlikte yaklaştığını ifade eden alâmetler naslarda mevcuttur (Mâtürîdî, Teʾvîlâtü’l-Ḳurʾân, vr. 239a, 474b-475a, 708a; Beyâzîzâde Ahmed Efendi, s. 67). İnsanın iyilik yapana mükâfat, kötülük işleyene ceza vermek gerektiğini benimseyip bunu dünyada uygulaması âhiret hayatını fikren zorunlu kılar. Zira âhiret âleminin gerçekleşmeyeceğini varsaymak iyilik yapanla kötülük işleyeni sonuç itibariyle eşit hale getirir, bu da…
Peygamberlik
İnsanlar bireysel ve toplumsal düzeyde varlıklarını sürdürebilmek için çeşitli bilgilere muhtaçtır. Kişide bulunan güçlü nefsânî arzular aklının gösterdiği yoldan hareket etmesini engeller ve dirliğin bozulmasına sebep teşkil eder. Nefsânî arzulara uymanın kötülüğünü öğretecek ve toplumun dirliğini sağlayacak bilgileri getirip hayata geçirecek bir kılavuzun varlığı aklen gereklidir. Bu kılavuz, her şeyi bilen yüce yaratıcının elçisi olması…
Kaza ve Kader
İnsan gerçek anlamda fiil işleyen (fâil) bir varlıktır. Kur’an’da insanın dilediğini yapabileceğinin ve eylemlerine karşılık mükâfat veya ceza göreceğinin belirtilmesi bunu kanıtlamaktadır (Fussılet 41/40; ez-Zilzâl 99/7-8). Kur’an’da insan fiillerinin onun yanı sıra Allah’a da nisbet edilmesi kula aidiyetini ortadan kaldırmaz, aksine bunların Allah’la irtibatlı olduğunu gösterir, bu irtibat ise fiillerin Allah tarafından yaratılmasıdır. Şu halde…
Allah’ın İsim ve Sıfatları
Allah’ın zihinde canlandırılamayan zâtı hakkında sadece isim ve sıfatları vasıtasıyla bilgi sahibi olunabilir. Bu sebeple “Allah nedir” sorusuna -O’nun zâtının mahiyetine yönelik olduğundan- sadece “bilendir, görendir, dileyendir” şeklinde cevaplar verilebilir. Benzeri ve bir türe mensubiyeti bulunan yaratıklarda olduğu gibi Allah’a mahiyet atfedilemez. Allah hacimli bir varlık değildir, çünkü hacim yaratılmışların niteliğidir. Allah zâtını algılama yöntemlerine…